16 Aralık 2018 Pazar

Soluk Gökyüzü

       Nefesimi neden hissedemiyorum ? Ciğerlerime dolmuyor sanki hayat ve tenim  bana neden bir ceset gibi soluk geliyor? Geçmişte saplanan bir adam mıyım ben ? Kendi geçmişimde değil uzanamadığım tasavvurunu kurup anlamlandırdığım geçmişte var olamamanın
acısı bu sanırım . Sapkın düşüncelerden arındırıp kendimi , oraya ait hissetmek şuan ki varlığımı geçek anlamda eritiyor . İki ayrı hayat yaşamak gibi bir sorunum var sanırım.Kafamda olan ve yaşamak zorunda kaldığım hayat .Değiştirebilir miyim bunu ?
sanmıyorum .Düşsel sancılar arasında yok olup gideceğim.İç sesim  o kadar gürültü çıkarıyor ki kafamda , dışarıyı duyamıyor bütün sesler boğuk gelir .Kendi kendime kaldığımı hissettiğim zamanlar oldukça arttı.Aradığım şey nedir? bulmaya çalıştığım
ve beni mutlu etmese de anlamlandıracak şey . Buldum da farketmedim mi? Yoksa bir yerlerde beni mi bekliyor.Kimseye söylemediğim yalanları neden kendime söylüyorum ve  bunlara inanıyorum.Yaşlı bir adamın ruhu neden benim bedenimde.Öğrendiğim doğrular gerçek
hayatla savaş halinde bu doğruların kimse için anlamı yok biliyorum fakat bir yerde birileri beni anlayacaksa çıksın istiyorum karşıma ona saatlerce,kafamda yıllarca kurduğum şeyleri anlatmak isterim . Ama yine de baksana gökyüzü ne kadar güzel diyorum  ,hala hayal kurdurabilecek güçte, seni bazı derinliklere itebilecek ve oradan çekebilecek güçte.En azından benim şu
kısacık hayatımda yer yüzü kadar değişken olmadan kalacak tek şey o olacak.Belki de insan elinin bozamadığı tek yer orası olduğu için bu kadar değerli.Ay yine medcezirler için doğup kaybolacak , Mars yine birilerinin ulaşma hayali olacak, Venüs diğerlerinden daha parlak olacak
Jüpiter'e ah Jüpiter'e yine anlamlar yüklenecek bilim gözlüklükleriyle bakılmadığı sürece..Denizciler geliyor aklıma eski denizciler, yolları için yukarı bakan denizciler.Onlar için derin anlamlar içermesine gerek yoktu.Gidilecek bir yol vardı ve gökyüzü onlara yol gösteriyordu.Karayı ilk gören
denizcinin gökyüzüne bakıp teşekkür ettiğini tasavvur eder gibiyim.Eğer gidilecek bir yolun yoksa sana yol gösterecek olan o gökyüzü sadece altında uzanıp hayal kurduğun bir yer olarak kalır.Gökyüzünde benim yolumu gösterecek yıldız hangisiyse onu bulup çıkarmama az kaldı.şunu içtenlikle söyleyebilirim ki  bana yolumu gösterecek yıldız beni geçmişe özlemimden de kurtaracak.Çelişkilerle dolu bir adam olduğum için belki tasavvurunu kuramadığım gelecek,tasavvurunu kurup uzanamağım geçmişten çok daha iyi olacak bunu öğrenmeyi sabırsızlıkla bekleyeceğim .                                                                             
                                                                                                       16.12.2018
                                                                                                             05.10

12 Ekim 2018 Cuma

Sonsuz Parçalı Puzzle

Bugün hayatı bir puzzla benzettim kendi kendime ama öyle basit ve yapılması kolay bi puzzle değil .Kurallı bir puzlla benzettim . Bazen hayatımız da başımıza gelen onlarca şeye anlam veremeyiz bunların neden olduğu nasıl olduğunu sorgular ve işin içinden çıkamayacak hale geliriz . Bu başımıza gelen her olay puzzlın bir parçasını oluşturuyor . Bilirsiniz puzzle yaparken bir resime bakılır renkler ayıklanır ve onu bir bütün haline geitirmek zaman alır sıkıcı olan tarafı şu ki bunu yaparken nasıl bir şey çıkacağını önceden biliriz. Hayat öyle değildir. Gerçek hayatta bize bir çok paraç verilir ve bu
parçaların nereye oturacağı hakkında hiçbir fikriniz yoktur . Eğelceli olan tarafından bakarsanız nasıl bir resim çıkacağını bilmemenizdir. Çoğu zaman planladığımız gibi gitmeyen şeyler çıkar karşımıza ,tercihler yapmak zorunda kalırız bu tercihler sonunda  onlarca parça birikir elimizde .Birbirini tutmayan parçalar zamanla , yani geriye dönüp baktığımızda bu parçaların bazılarını birleştirmeye başlarız bunun ne zaman olacağı farkındalıkla ortaya çıkar . Sizin puzzlınız kimsenin tasarlığı bir resme benzemeyecektir.Eğer oturup başına anlamlandırmaya kalkarsanız hayatınızı o puzzle yapmaya başlamışsınız demektir yine güzel olan tarafı şudur ki sonsuz parçalı bir puzzla ve tasavvuru zor bir resme başlamışsınızdır onu bitirmek için gerçekten iyi bir sabıra ihitiyacınız olacaktır . Ben tasavvuru zor bir resme başladım bazı parçalar hala uyuşmuyor fakat onları anlamlı kılan parçaları da bulacağım biliyorum.Bu resmi keyifle izleyeceğim bir nokta olacak mı bilmiyorum ama
beni tatmin eden resim değil bu parçaları birleşmek olacak bunu biliyorum bu da hayattan haz almamı sağlayan güzel şeylerden biri .

22 Mart 2018 Perşembe

 Bazen dalıp düşündüğüm zaman hatalarımı kendime kabul ettirip düzeltebiliyorum fakat insanların karşısına çıktığım da bir şekil de herhangi bir tartışma da düzelmeden önceki halimle yargılayıp vurmaya başlıyor .Şunu anlıyorum ki siz eğer bir şekilde kendinizi düzeltip bir şekilde üzerine koymaya başladığınızda sizi geri çekmeye yıkmaya  çalışan onlarca kişi olacaktır .. Bu yıkımları da en çok yakınlarınız yapabilir sizi en çok anlamasını istediğiniz hatta sizin daha önceden anlattıklarınızla yaptıklarınızla düşündükleriniz ile baştan aşağı sizi bilen biri daha çok yıkar neden biliyor musunuz o kadar zaman boşuna kürek çekmişim hissine kapılırsınız o da anlamıyorsa bu çaba boşa bu emek boşa hissi yıkar adamı . şimdiki benliğinizi eski benliğinizde ki yaptığınız doğrular ve yanlışlar oluşturdu öyle değil mi ? Bu farkı neden" ben değiştim öyle değilim" demek yerine bir anda anlamıyor insanlar .Birbirimize ne kadar zarar veriyoruz farkında mısınız ?. Yanılabilirim , düşebilirim , bu yanılgılarımı ve düşüşlerimi izah da edebilirim ama yoruldum sanırım kendimi ifade etmekten geç gelen özürlerden yoruldum .Duyguların sadece sizde değil bende de olduğunu bunların da yıpranabileceklerini ve her neden de olsa patlayabileceğimi bilmeleri lazım . Gerçeği söylemenin artık yanlış olduğunu düşünenler var .Bu gerçekler yüzlerine vurulduğun da size cephe alanlar ,amacınızın dışında mana arayanlar var .Bu alttan almaların sonu gelmez zaten sizi anlayan bir kaç kişi yeter de artar bile. Üzülür mü? kırılır mı?  diye düşünmekten kendi yolumuza bakamaz hale geldik şu vicdanınızı gerçekten kullanmanız gereken yerde kullanın .Kendizden eminseniz ve sözlerinizin arkasında duracak kadar olgunsanız olduğunuz kişilikten zerre ödün vermeyin . Size inanan insanlar birlikteyseniz eğer suskunluğunuzu bozmadan da sizi anlıyorsa sizi siz olmaktan ve amacınıza gitmekten kimse alıkoyamaz.
                                                                                                                                          23.03.2018
                                                                                                                                              02:03
     Yorulmuş bir saatin tik tak sesi kulaklarımda hala bu duyduğum ilk ses gibi bir şeydi benim açıkçası küçüklüğüme dair hatırladığım nadir şeylerden biri olduğu için bunu diyorum . Bir  adam vardı yüzündeki çizgilerde ,her birinde ayrı şeyler yazıyordu ben okuyordum o çizgilerdeki yazanları oysa daha çocuktum okula bile başlamamıştım daha ama okuyordum işte .Bir şeyleri hatırlamaya çalışmak ve hatırlayamamak  gibi bu gibi anları aklınızdan çıkarmamak da münkündür bazen .
       Zor zamanlarınız da kime gidersiniz ? Annenize mi babanıza mı kardeş arkadaş ha? hangisi .  peki bu zor  zamanlarınızda yanında gidecek kimseniz yoksa. on yaşında bir çocuksunuz ve bir tabut görüyorsunuz aklınıza gelmesinden en çok korktuğunuz kişi içinde .Napar insan .Çaresiz kalır aç kalır açıkta kalır . Bir hevesle sıcak ekmeğe uzanan elinize maşa yediniz mi hiç ya da daha kötüsü analığınız size bir bebek  bırakıp kaçtığı doyuracak bir şey bulamadığınız için öldüğünü gördünüz mü ? daha on yaşında o bebeği gömdünüz mü .siz hiç karanlıkta kaldınız mı ? içinizdeki karanlıkta .yol aradınız mı ? Gitmenin de kalamanın da artık bir anlam ifade etmedeği zamanlar yaşadınız mı ? Bir  adam yaşamış bunları ben de ondan dinledim . On yaşında hem yetim hem öksüz yollara düşen ekmeğini helalden kazanmak için taştan çıkaran sonra yolunu Hak'ta arayan bu adamı gözüm dola dola dinledim .Bazı zamanlar öyle çıkmaza girdiğim olurdu ki bu adamın hikeyeleri çocukluğundan bu zamana biriktirdiği hikayeleri bana yol oldu . Bana  bir hikaye daha anlatsın diye vermeyeceğim şey yoktur .
       Başımda beklediği zamanları da hatırlıyorum öyle diri diri gözleriyle bana bakarken uyanırdım  şevkatle bakardı o zamanlar pek anlayamazdım o duyguyu şimdi çok daha iyi anlıyorum onu.Beni şu kısa zaman da anlattıklarıyla hayata hazırladı.Bir gün titrek sesini duyup yanına gittiğimde anlamıştım sona geldiğimizi . Büyümüşütüm artık hastahanede başında beklediğim zamanı hatırlıyorum yine bu cümleler geçmişti aklımdan "sen benim başımda beklerken beni hayata hazırlıyordun ben seni ölüme"  gitmesinden en çok korktuğum adam ilk önce benden ayrıldı.
   Bazen yaşadıklarımızı sırf yaşamak için sırf körü körüne yaşlanmak için değil de bize bir şeyler bir şekilde bir şey katması için yapmalıyız bize değilse başkalarına  hiç değilse yaşadığımızı, var olduğumuzu bir şekilde belli ederek yaşamak . kırmadan dökmeden kırılanları toplayarak daha iyilerini ortaya koyarak var olma amacımızı bilerek yaşamak gerek.Birilerinin aklında kırıntı değil kazınarak var olmak . Eğer bunu başaramıyorsak sadece et parçasından ibaretiz demektir.Harekete geçmek için yarını beklemek yerine şimdiyi kullanmak en akıllıcasıdır. 
    Saatin tik tak sesi mi ? Dedemin kurmalı cep saatiydi o en son  öğleden sonra 3:50 de  kurduğu.
                                                                                                                                         17.03.2018                                           
                                                                                                                                                03.30

9 Aralık 2017 Cumartesi

  Keşke zamanın arasında kaybolacak kadar aciz ve kısa yaşamasaydık.Ölümün eli omzumuzda ona yüz çevirmemizi ister. Gözlerine baksak nolur ki lime lime etmeden bırakmaz mı ruhumuzu korkmalı mıyız ondan yoksa görmezden bilmezden mi gelmeliyiz . Kırıntılarla doyuracak karnımızı dakika dakika ,saat saat yetinmeden bir de ayları ve yılları isteyeceğiz ondan herhalde dünyanın birkaç dönüşünün lafı olmaz . Kaburgaları çatlatan hisler bunlar ,göğsün kuş olup uçmak isterken vaktinin daha gelmediğini söylersin yatışır . Yolları uzatan adımlarımın küçüklüğüdür bilirim ama acelem de yok. Bazen diyorum ne kadar doğru  yaşadık . Dolu dizgin yaşadık zannederken bir kuş cıvıltısı bile bastırır ya  neşemizi .Sahiplenemediğimiz gülüşlermiş . `Düşüncenin o soluk ışığında` Gözlerin kan çanağıdır uykusuzluk haindir bir koklatsa bir ömür yeter sanki ,gözler de haindir gece çökmüşse ve zifiri karanlıkta  parıldamıyorsa hiçbir ateş böceği neye yarar ki o gözler . Gitmek istersin de bazen ; giderken ,gideceğin yerin güzelliği ,bıraktığın yerin çengeline takılır karmakarışık olursun . Kalemin kırık tarafıyla yazmıştım bu yazıları buraya dökmeden evvel . Burukluğu anlatırken iyi bir kalem ve güzel bir kağıt olsun istemedim önümde. Farklı yerlerde farklı şeyleri sevmenin  bağlanma  adına zaaf olduğunu düşünüyorum . Her şeyi istediğimiz an da yapma istediği  ve bunun mümkünsüzlüğü bizi ileri planlar yaparak şimdiden koparıyor .çoğumuzun yaptığı hata . Kolay olan şeylerin planı bile planın kendisinin gerçekleşme süresinden daha uzun sürüyor . Ruhun lime lime olmadan biliyorsundur zaten yapman gerekeni . Yap gitsin .
                                                                                                                09.12.2107
                                                                                                                    03:08

1 Aralık 2017 Cuma

   Kafanızın içinde kendi adınıza felaket senaryoları üretmeyi bırakın artık. Her duyguyu yaşanması gereken anda yaşayın gözleriniz dolsun kederden , hıçkıra hıçkıra ağlayın gece vakitlerinde ,kahkahayı basın olur olmadık yerde öfkenizden korksun sizi tanıyanlar . Bilinmesi gerekmez yapamadıklarınız ,başarısız olduklarınız ,sizi"gören "gözler vardır . Onları dikkate alın mesela hala demode olmadı bulutları bir şeylere benzetmek ve hala demode olmadı duvar yazıları, serenatlar , şiirler, yapmaktan keyif aldığınız hiçbir şey demode olamamıştır . şu kulağınız bir kere dışarıyı değilde  içinizde ki sese kulak verse çöllerde ırmaklar bile akar buna inanın .  Yapabilecekleriniz sizin istediğiniz kadardır . O kadar çok şey var ki yapamadıkları  ölülerin, birini de siz bulun .Hayattan keyif alın ve fırsatları değerlendirin  çünkü rutin saydığınız hayatın bir yerlerde çamura saplanma ihtimali vardır çamura saplandığınız da ise rutin sandığınız hayatınızın fırsatlarını saymaya başlarsınız yapabileceklerinizin  sınırının olmadığını fark edersiniz.

                                                                                              01.12.2017 
                                                                                                   21:00

26 Kasım 2017 Pazar

Gölgesi dertli  adamım ben  ,söyleyeceklerinin ne anlama geldiğini kendinden başkasına ifade edemeyen, zorla olan her şeyin artık bir yerde onu yorduğunun farkında olan bir adamım  . Zamanın nasıl geçtiğini, artık nerelerde mutlu olacağını bilemeyen ve nerede olursa olsun yine canını sıkacak bir şeyler bulabileceği için bir yere kıpırdayamayan bir adamım.  Ben gölgesi dertli adamım  .İçinde birikenleri kusamayan , kendinden başka herkesi düşünen bir adamım ben, olsun .Gittiği yerleri gözüyle arşınlayan biriyim neler olup bittiğinin  fakında olup da kimseye bir şey diyemeyen biriyim, ben yapmak istediklerini değil de yapmak zorunda olduğu şeyleri yapan biriyim . Gölgesi dertli adamım ben.Ölümden başka her şeyin çaresi olduğunu bilen birçok şeyin imkanlı olduğunu bilen biriyim imkansızı hiçe sayan ama yapmayan bir adamım.  Ben zoru bilen biri değilim , görmedim de zaten ama dışarıdan konuşmanın da kolay olduğunu bilen biriyim . Zifiri de bile yolumu bulabilirken şehrin ışığında kaybolan , düşüncelerini mutsuzluğunu gülüşlerinin arasına saklamaya çalışan biriyim, ben kendi olamayan olduğu zamanda dışlanan biriyim .Şarkıların türkülerin nakaratlarına içinden eşlik eden biriyim, ben en sevdiği sözü sigara kağıdına yazan adamım ,yazdıklarının kendisi için bir anlamı olsun yeter diyen aslında herkesin bunları bilmesini isteyen göz ucuyla da olsa görmek isteyen biriyim. Ben bencil bir adamım  gölgesi artık büyümeyen gölgesinde sigara dumanını seyreden, kendini aynalarda değil de gölgesinde gören bir adamım .Gölgesine baktığında üzülen adamım ben gün ışığından korkan biriyim çünkü güneş kaldırınca insanlığı ayağa benim insanlar arasında kum tanesi olduğum zaman dilimi başlar ama geceleri benimdir tüm şehir herkes uyumuş artık bir kaç ayyaştan başka bir şeyin kalmadığı zaman dilimi. Gece sokakları bana sunar geceleri mesela artık kaldırımlardan değil de yolun ortasından yürürüm geceleri yorulursam istediğim bank boştur mesela otururum yakarım sigaramı saatlerce olmayacak şeylere kafa yorarım  sokak lambaları yeter iki satır kitap okumaya mesela bu da bir şeydir değil mi ? Bence en önemlisi ve en güzeli yalnızken ve geceyken düşünülen her düşünce saftır ve en güzel sözler o vakitlerde çıkar ortaya .
                                                                                                                                      20.11.2016
                                                                                                                                         06:48